Kanal 7 Dış Haberler Servisi’nden Bartu Eken, Almanya’nın Rusya ile yaşanan krizin ardından Orta Asya’daki Türk devletleri ile stratejik ortaklık girişimi ile ilgili bir analiz kaleme aldı:
Avrupa Birliği’nin lokomotifi olarak görülen Almanya, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle birlikte başlayan sürecin ardından diğer Batılı devletler gibi Rusya ile ilişkilerini azami seviyeye indirdi.
Moskova’ya geri adım attırmak amacıyla uygulanan yaptırımlarla Rusya’dan enerji ihracatı sınırlandı, ikili ekonomik ilişkiler geriledi.
Yaşanan gelişmelerin ardından enerji alanında sorunlarla karşı karşıya olan Berlin yönetimi, Orta Asya ülkeleriyle ekonomik ilişkilerini artırmak için harekete geçti.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Türk devletlerinin liderlerini Berlin’e davet etti.
Kritik öneme sahip Orta Asya ve Almanya Zirvesi, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Kazakistan Cumhurbaşkanı Cömert Kasım Tokayev, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ve Türkmenistan Halk Meclisi Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov’un katılımlarıyla gerçekleşti.
Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’ın da bulunduğu yemeğin ardından öncelikle ikili ilişkilerin geliştirilmesi konusu ele alındı.
Ardından ekonomi ve enerji alanında ortaklık da dahil olmak üzere çeşitli konuların değerlendirmesi yapıldı.
Berlin’deki zirvede en dikkat çekici noktalar enerji güvenliğini güçlendirmeyle alternatif enerji tedarik yolları yaratma hedeflerine vurgu yapılması oldu.
Bölgeyi Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlamayı hedefleyen ‘Orta Koridor’ güzergahının geliştirilmesine yönelik girişim toplantıya katılan liderlerin ana gündem maddelerinden biriydi.
Alman hükümeti, Kazakistan başta olmak üzere Orta Asya devletlerini, yeşil hidrojen üretiminde düşük maliyetlerle üretim yapmaya müsait bir coğrafyaya sahip olmaları nedeniyle bir yatırım merkezi olarak görüyor.
STRATEJİK BÖLGESEL ORTAKLIK VURGUSU
Alman Şansölyesi Olaf Scholz‘un beş Orta Asya ülkesinin liderleri ile gerçekleştirdiği zirvenin ardından ortak açıklamada bulunuldu.
Almanya ile Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan arasında “Stratejik Bölgesel Ortaklık” kurulacağı ifade edildi.
Söz konusu işbirliğinin yalnızca ekonomi ve enerji alanında olmadığı vurgulandı..
İklim değişikliğiyle beraber meydana gelen zorluklarla mücadele ve çevre politikalarında da ortak adımlar atılacağına işaret edildi.
Zirvenin tek bir sefere mahsus olmadığına dikkat çekildi.
Önümüzdeki yıl yeni bir toplantının Orta Asya’da düzenleneceği belirtildi.
ORTA ASYA ÜLKELERİ DAHA FAZLA BAĞIMSIZLIK ARIYOR
Rusya-Ukrayna savaşının başlamasının ardından, Kremlin’in eski Sovyet ülkelerine savaş açabileceğine dair endişeler yükseldi.
Bu anlamda eski birlik üyesi olan Türk Devletleri’nin bağımsızlıkları ve milli egemenlikleri doğrultusundaki kesin tavırları, hem askeri anlamda gelişmeyi gerektiriyor.
Hem de siyasal ve ekonomik anlamda alternatif üretmeyi amaçlıyor.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov bu çerçevede Orta Asya ile Almanya arasındaki işbirliğinin tutarlı ve kapsamlı bir şekilde güçlendirilmesinden yana olduklarını belirtti.
Almanların, bölgeyle ekonomik alanda etkileşiminin yatırım, ticaret ve ekonomik çekiciliğini önemli ölçüde artıracağına inandığını söyledi.
İlişkilerinin Rusya ve Çin’le sınırlı olmasını istemeyen ve gün geçtikçe kendi birliğini güçlendiren Türk Devletleri, AB ve ABD ile anlaşmalar gerçekleştirerek ülkelerinin kalkınmasını ve güvenliğinin artmasını istiyor.
Bilhassa Kazakistan’ın Rusya’ya olan yaptırımları desteklemesi ve Ukrayna’daki pozisyonu bu durumun önemini artırıyor.
Nitekim zirve sonrası imzalanan altı sayfalık ortak bildiride Rusya’nın adı geçmedi ancak tüm devletlerin “egemenliği ve toprak bütünlüğü” vurgusu tekrarlandı.
Birleşmiş Milletler Şartı’nın ilkeleri olan “güç tehdidi ya da kullanımının yasaklanması” ilkesine vurgu yapıldı.
Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşa bir göndermede bulunuldu.
Bunun üzerine Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın zirveyle ilgili açıklaması dikkat çekti.
“Rusya, Kazakistan ile ekonomik işbirliğini ve iyi komşuluk ilişkilerini dışarıdan olumsuz bir müdahale olmaksızın sürdürebilmeyi umut ediyor” değerlendirmesi, Moskova’nın zirveden rahatsızlığını özetler nitelikteydi.
GATEAWAY PROJESİ İPEK YOLU GİRİŞİMİNE ALTERNATİF OLARAK GÖRÜLÜYOR
Avrupa Birliği Çin’in “İpek Yolu” girişimine alternatif olarak oluşturulan Gate Away Projesi ile Pekin’e olan ticari bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.
Alman Şansölyesi Scholz’un bu kapsamda Türk liderlere teklif sunduğu rapor edildi.
Berlin’in bu girişimleri devlet ve AB katkılarıyla destekleyeceği konusunda güvence verdiği belirtildi.
Avrupa Birliği Gate Away Projesi, üye ülkeler tarafından sağlık, enerji, teknoloji, eğitim, taşımacılık ve araştırma sektörlerindeki özel ve kamusal altyapı yatırımlarını desteklemeyi amaçlıyor.
300 milyar dolarlık projenin lansmanı 2021 yılında gerçekleştirilmişti.